Kupkuru topraktan balık fışkırıyor! İnsan gibi 2 akciğeri var, gerçek çok başka
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Canlılar karada, havada ve denizde yaşayanlar olmak üzere üçe ayrılır. Yüzyıllardır bize öğretilene göre de balıkların büyük bir çoğunluğu denizlerde yaşar ancak bazıları var ki denizde yaşarken kıyıda da soluklanabilir. Peki daha önce hem uzun yıllar toprakta hem de suda yaşayan Afrikalı ‘akciğerli balıkları’ duydunuz mu? İşte toprağa vurdukça fışkıran balıkların ardındaki ilginç gerçek.
İNSAN GİBİ 2 AKCİĞERİ VAR
Akciğerli balıklar (African Lungfish), tarih öncesi hayvanlar olarak biliniyor. O kadar uzun süre -yaklaşık 400 milyon yıl kadar- değişmeden hayatta kaldıkları için bazıları onların ‘yaşayan fosiller’ olduğunu düşünüyor. Asırlardır var olmasının sırrı ise sahip oldukları adaptasyonlar. Tıpkı insan gibi iki akciğerleri olan bu balık türü hava soluyabilme yeteneğine sahiptir. Onların bu yetenekleri yaşadıkları suların kuruması halinde toprakta da uzun süre yaşayabilmeleri avantajını sağlıyor.
Afrika akciğerli balığının kayda geçen en büyük örneğinin 1 metre uzunluğunda ve tam 4 kilogram ağırlığında olduğu biliniyor.
Afrika akciğerli balıkler kendilerini kaldırıp ileri doğru itmeleriyle bilinen uzun, ince uzuvları olan yılan balıklarına benziyorlar. Dahası bu balık türü arka yüzgeçleriyle adım atabiliyor, zıplayabiliyor ve benzeri hareketler yapabiliyor. Burunları belirgin ve gözleri küçücük. Afrika akciğerli balığın sırt bölgesi daha açık renkli, vücudu ve yüzgeçleri siyah veya kahverengi lekelerle noktalanmış şekilde. En ilginci ise solungaçları olmasına rağmen bu balıkların bir insan gibi akciğerleri var ve solungaçlarıyla olduğu kadar ağızlarıyla da nefes alıyorlar.
Afrika akciğerli balıkları Senegal, Nijer, Gambiya, Batı Sudan, Fildişi Sahili, Sierra Leone ve Gine gibi ülkelerdeki Batı ve Güney Afrika’daki tatlı su bataklıklarında, durgun sularda ve küçük nehirlerde yaşar.
SU GERİ GELENE KADAR BEKLİYOR
Afrika akciğerli balığını diğer balık türlerinden ayıran önemli özelliği ise şüphesiz yaşadığı su kuruduğunda bile nefes alabiliyor olması. Akciğerli balık türü oksijeninin yaklaşık yüzde 90’ını havadan alıyor. Çamurun içine doğru yolunu kazarak kendisini 4 yıla kadar hayatta kalmasını sağlayacak bir salgıyla çevreliyor, sular geri dönene kadar da hayatta kalıyor. Peki ama nasıl? Yaşadığı sular kuruduğunda kendini estivasyon yani uyku haline alan bu balıklar kuraklık başladığında yapısı çamurlu olan toprağa kendilerini gömüveriyorlar. Vücutlarından salgıladıkları mukus sayesinde çevrelerine koza oluşturan bu balık türünün toprak geri gelene, estivasyon dönemi bitene kadar vücutları nemli kalıyor ve böylece kuraklıktan kendilerini koruyorlar.
Afrika akciğer balığı, yuvasını ağzını kullanarak kazar. Nemli toprağı çiğneyerek solungaçlarından çamuru dışarı atar.
Ne kadar süreceği belli olmayan bu koza sürecindeyken akciğerli balıkların metabolizmaları yavaşlıyor ve enerji ihtiyaçları deyim yerindeyse güç tasarruf moduna alarak, önceden depoladıkları yağları sayesinde hayatta kalıyor. Tıpkı enerjilerini düşürdükleri gibi soluk alıp vermeleri de yavaşlıyor ve minimum oksijenle yaşamlarına devam ediyor.
AYLARCA HATTA YILLARCA TOPRAKTA YAŞAYABİLİYOR
Yaşadığı suların çekilmesi ve geride kalan toprağa kendini gömmesinin ardından oluşturdukları koza, akciğerli balıkları aylarca hatta yıllarca koruyabiliyor. Tropikal iklim canlısı olan akciğerli balıklar yaşadıkları bölgede yağışlar başlayıp su kaynakları eski haline döndüğünde ise kozasını parçalıyor ve sudaki yaşamlarına geri dönüyor. Afrika akciğerli balıkların sahip olduğu bu özelliğin birebir aynısı başka hiçbir canlıda yok. Her canlı kendine özel yapıda yaratılmış olsa da bu balık türü sular çekildiğinde bile yaşama tutunuyor olmasıyla hikayesini duyan herkesi kendine hayran bırakıyor.