İçimizi ısıtıyor, bağışıklığa fayda sağlıyorlar ama… Kış çaylarını tüketirken dikkat!
“`html
Kış çayları dikkatlice tüketilmediğinde, fayda yerine zarar verebilir. Özellikle diyabet ve hipertansiyon gibi kronik rahatsızlığı olan bireylerin, bu çayların içeriğini öğrenmeden ve doktorlarına danışmadan tüketmesi önerilmez. Zira içerdikleri bitkiler bazı ilaçlarla etkileşime girebilir ve hastalıkların etkisini artırabilir.
Ayrıca bu çaylar, mide problemlerinden diyabete, böbrek rahatsızlıklarından karaciğer sıkıntılarına kadar ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Çocuklara ise 6. aydan önce bitki çayı verilmemesi önerilmektedir. 6 aydan sonra, papatya, ıhlamur ve nane gibi kafeinsiz çaylar, mutlaka bir doktora danışılarak, ölçülü şekilde verilmelidir.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, en yaygın tüketilen 7 kış çayını sıralayarak, önemli uyarılarda bulundu.
KEKİK ÇAYI
Kekik çayı, üst solunum yolu enfeksiyonlarında sıkça tercih edilse de, bilinmeyen bir etkisi tansiyonu düşürmesidir. Düşük tansiyon problemi olan kişilerde kan basıncını daha da düşürdüğü için dikkatli tüketilmelidir. Ayrıca, bu çay hipertansiyon hastalarının kullandığı ilaçların etkililiğini artırarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüksek tansiyonu olan kişilerin kekik çayını tüketmeden önce mutlaka doktorla görüşmesi önemlidir.
KUŞBURNU ÇAYI
Kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan kuşburnu çayı, C vitamini zengini olarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar. Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Ancak günde iki fincandan fazla tüketimi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Aşırı tüketim, sindirim sisteminde tahriş yaratabilir ve yüksek C vitamini içeriği böbrek taşı riskini artırabilir. Ayrıca, kan sulandırıcı ilaç kullananlar için de dikkatli olunmalıdır.
ADAÇAYI
Adaçayı, boğaz enfeksiyonlarına karşı oldukça etkilidir. Solunum yollarını rahatlatır ve öksürüğü azaltır. Ancak bazı ilaçlarla etkileşime girmesi mümkündür. Özellikle kan sulandırıcı, diyabet ve antidepresan ilaçlara sahip olanların mutlaka doktora danışmadan adaçayı tüketmemeleri gerekmektedir. Hamileler için de rahim kaslarını uyarıcı etkisi nedeniyle önerilmez.
ZERDEÇAL ÇAYI
Sosyal medya ve arkadaş çevresinde birçok zerdeçal çayı tarifi dolaşsa da, aşırı tüketimi veya ilaçlarla etkileşimi sağlığa zarar verebilir. Zerdeçal, curcumin içeriği sayesinde antioksidan ve anti-inflamatuar özellikler taşır. Ancak, safra kanalı tıkanıklığı veya karaciğer rahatsızlığı olanların bu çayı tüketmesi önerilmez. Kan sulandırıcı, diyabet ve reflü ilaçları kullanan bireylerin de zerdeçal kullanmadan önce uzmanla görüşmesi önemlidir.
ZENCEFİL ÇAYI
Zencefil çayı, soğuk algınlığı semptomlarını hafifletir ve mide bulantısını azaltır. Ancak zerdeçal gibi, zencefil de safra salgısını artırma potansiyeline sahiptir; bu nedenle, safra kesesi rahatsızlıkları olanların bu çayı doktor kontrolünde tüketmesi önemlidir. İlaç kullananların da etkileşim riskine karşı uzmanına danışması önerilir.
IHLAMUR ÇAYI
Ihlamur, vücuttaki iltihaplanmayı önleyici özellikler taşıyan antioksidanlar içerir. Soğuk algınlığı semptomlarını hafifletir ve ruhsal rahatlama sağlar. Ancak, ıhlamurun her seferinde taze demlenmeli; kaynatılması, içeriğindeki önemli bileşenlerin azalmasına neden olur. Alerjik yapıya sahip bireyler için ıhlamur tüketimi mutlaka doktora danışılarak yapılmalıdır. Ayrıca günde 2-3 fincandan fazla tüketimi önerilmez.
YEŞİL ÇAY
Yeşil çay, yüksek antioksidan içeriği sayesinde düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve birçok kronik hastalıktan koruma sağlar. Ancak, yüksek kafein içeriği nedeniyle, hipertansiyon, kalp hastalıkları, hamilelik ve emzirme dönemlerinde aşırı tüketim risklidir. Bu gruptaki kişilerin günde 1 fincanla sınırlı kalması önerilmektedir. Sağlıklı bireylerde ise günlük tüketim 2 fincandan fazla olmamalıdır.
“`